HAYALDEN GERÇEĞE MARMARAY “İstanbul Boğazı Demiryolu Tüp Geçişi”

GAMA Holding, ülkemizin en büyük projelerinden biri olan, Türkiye’nin ilk batırma tüneli olma özelliğine sahip, çok yönlü ve entegre ulaşım projesi “Marmaray, İstanbul Boğazı Demiryolu Tüp Geçişi’nin yapımcıları arasında yer alarak dünya çapında başarısıyla anılıyor.

Türkiye’nin İlk Batırma Tünel Projesi

İstanbul’un yoğun trafik problemine önemli ölçüde çözüm getiren, çok yönlü ve entegre bir ulaşım projesi olan Marmaray, 2013 yılında tamamlanarak İstanbul Boğazı’nın bir tüp tünelle deniz altından geçilmesini ve her iki tarafta mevcut demiryolu hattının şehirler ve uluslararası ulaşıma ek olarak bir metro sistemine dönüşmesini sağladı.

Marmaray Demiryolu Projesi’nin 1. etabı olan Boğaz Tüp Geçişi’nin yapımı Japon Taisei ve GAMA- NUROL Ortaklığı tarafından üstlenildi. 2004 yılında başlayıp 4 yılda tamamlanması planlanan proje, İstanbul’un tarihine
olan saygı nedeniyle 9 yılda tamamlandı. Proje esnasında yapılan kazılarda arkeolojik eserler gün yüzüne çıkarıldı, bu sayede ulaştırma sektörüne sağladığı faydanın yanı sıra dünya arkeoloji tarihine katkıda bulunan bilgilere ve eserlere ulaşıldı.

TÜNEL-İ BAHRİ’den MARMARAY’a

İstanbul’un Avrupa ile Orta Doğu arasında önemli bir bağlantı noktası olma özelliği tarih boyunca farklı projelerin gündeme gelmesine neden oldu. Osmanlı döneminde Üsküdar ile Sarayburnu arasındaki “Tünel-i Bahri” (Deniz Tüneli) fikri her dönemde sarayın başlıca projeleri arasında yer aldı. Ancak kanal, 19.yy’ın mühendislik yöntemlerinin başa çıkamayacağı kadar derindi. Osmanlı döneminde Asya ile Avrupa’yı boğaz altından birleştirmeyi hedefleyen “Tüp Geçit Projesi” için ilk teklif 1891 yılında Fransız Mühendis Simon Preault’tan geldi. Sultan Abdülhamit döneminde verilen bu teklif, “Deniz Altı Çelik Tüneli” adı altında sunuldu. Projenin toplam uzunluğu eskizde 3,1 kilometreydi, deniz altındaki tüp geçit ise 1,9 kilometre olarak belirtildi. Simon Preault’tan 11 yıl sonra başka bir “Tüp Geçit Projesi” yeniden gündeme geldi. Üç Amerikalı mühendis, Frederic E. Storm, Frank T. Lindman ve John A. Hilliker tarafından yeni bir proje hazırlandı. 1902 yılında yine Abdülhamit’e sunulan “Cesr-i Enbubi fil bahr” isimli projede, denize sabitlenmiş sütunların üzerinden geçirilen tüp geçitte işleyen trenle Yenikapı ile Harem, Harem’den Haydarpaşa’ya yapılan demiryoluyla da Avrupa ile Anadolu demiryolları ağı birbirine bağlanacaktı. Amerikalı mühendisler “Tünel-i Bahri”nin beratını aldılar. Ancak bu proje de sonuçlanamadı.

1860 tarihli orijinal Tüp Geçit Projesi Planı
Orijinal Üstüdar Belediyesi’nde bulunan Osmanlı Dönemi Tüp Geçit Proje Detayı

Cumhuriyet’in ilk yıllarında başlatılan demiryolu seferberliği daha sonraki yıllarda da olanca hızıyla sürdü. Mustafa Kemal Paşa, özellikle demiryollarının geliştirilmesi için çalışmalarda bulundu. Ancak, demiryolları 1950’lerde kendi haline bırakıldı; artık dönem, altyapı eksik olsa da karayolları ve otomobillerin dönemiydi. O tarihlerde giderek artan göç nedeniyle özellikle İstanbul’da şehir içi ulaşım büyük bir sorun haline geldi. Trafik sorununu çözmek üzere yeni yollar yapılıyor ancak bunlar, plansız gelişen kentin ulaşım derdine çözüm olamıyordu. 1960’ların sonuna doğru
kamuoyunun en önemli gündem maddesi boğaza köprü yapma fikriydi. Tartışmalar arasında 1970
yılında 1. Boğaz Köprüsü’nün temeli atıldı. 1. Boğaz Köprüsü, kentin trafik sorununa çare olmayınca, 2. köprü ve sonrasında 3. köprü yapıldı. Köprülerin, İstanbul açısından birçok olumlu sonuçları oldu. Ancak çevre ve trafik sorunları devam etti. İstanbul’un ulaşım sorunlarının toplu taşıma projeleri olmadan çözülemeyeceğinin anlaşıldığı 90’lı yıllarda, bir zamanlar hayal olan İstanbul Boğazı altından demiryolu geçirmek düşüncesini gerçekleştirmek üzere, GAMA Holding Kurucu Üyesi rahmetli Uğurhan Tunçata’nın girişimleriyle Marmaray Projesi gündeme geldi.
Parsons Brinckerhoff tarafından hazırlanan fizibilite etüdünü takiben, uzun yıllar tartışılan Marmaray Projesi’nin 1. Etabı Japonya’dan sağlanan hibe niteliğindeki finansman ile 2004 yılında başladı. Marmaray’a adını veren GAMA Holding Yönetim Kurulu Üyelerinden merhum Süreyya Yücel Özden’dir.

MARMARAY “Asrın Projesi”

Marmaray, dünyada iki kıtaya birden yayılmış tek şehir olan İstanbul’da, Avrupa ve Asya’yı ilk defa bir tünelle birbirine bağladı ve dünyada bu özelliği taşıyan tek tünel oldu. Avrupa yakasındaki Halkalı ile Asya yakasındaki Gebze ilçelerini kesintisiz, modern ve yüksek kapasiteli bir banliyö demiryolu sistemiyle bağlamak amacıyla hayata geçirilen Marmaray Projesi ile İstanbul’daki banliyö demiryolu sistemi iyileştirildi, modern vagonlar temin edildi ve demiryolu boğaz tüp tüneli inşaatı yapıldı. İstanbul Boğazı’nın her iki yakasındaki demiryolu hatlarını, boğazın altından bir demiryolu tünel bağlantısıyla birbirine bağlayan 1. Etap, Japon Taisei ve GAMA-NUROL ortaklığı tarafından gerçekleşti. Hat, Yedikule’de yeraltına girmekte ve yeraltı istasyonları olan Yenikapı, Sirkeci boyunca ilerleyerek İstanbul Boğazı’nın altından batırma tüp tünelle geçip, diğer bir yeni yeraltı istasyonu olan Üsküdar’a bağlanarak Ayrılıkçeşme İstasyonu’nda tekrar yüzeye çıkıyor. Aksaray-Havalimanı, Yenikapı-Taksim-Hacıosman metro ve tramvay hatları, Anadolu yakasındaki Kadıköy-Pendik, Üsküdar-Çekmeköy metro hatlarına entegre olarak İstanbul’da raylı ulaşımın belkemiğini oluşturdu. İyileştirilmiş ve yeni yapılan demiryolu sisteminin tamamı, 76 km uzunluğundadır. Ana yapılar ve sistemler, batırma tüp tünel, delme tüneller, aç-kapa tüneller, hemzemin yapılar, 3 yeni yeraltı istasyonu, 37 yerüstü istasyonu (yenileme ve iyileştirme), işletim kontrol merkezi, sahalar, atölyeler, bakım tesisleri, yerüstüne inşa edilecek olan yeni bir üçüncü hat dahil olmak üzere; mevcut hatların iyileştirilmesi ve tamamen yeni elektrikli, mekanik sistemlerden oluşuyor.

MARMARAY, Kıtalar Arası Ticari Yük Taşımacılığının Merkezi Oldu

Dünyadaki en büyük ulaşım altyapı projelerinden birisi olan Marmaray, kesintisiz yük taşımacılığında da Marmaray hattı önemli rol oynamakta olup, 00.00- 05.00 saatleri arasında yurt içi, yurt dışı ve transit yük taşımacılığına hizmet veriyor.
2017 yılında Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının tamamlanmasıyla Pekin-Londra arasındaki transit hat Marmaray güzergâhından geçmeye başladı. Çin’den Avrupa’ya ilk transit trenin Kasım 2019’da bu güzergahı kullanmasıyla uluslararası demiryolu yük taşımacılığında yeni bir devir açılmış oldu. Asya ile Avrupa arasında kesintisiz demiryolu ulaşımı sağlayan Marmaray, ticari yük taşımacılığının ulaşım maliyetini azaltırken, sektöre zaman tasarrufu da kazandırdı.

Üsküdar İstasyonu

Bir Mühendislik Başarısı

Dünyadaki en derin batırma tüneli, İstanbul Boğazı’nın 60 metre derinliğine Marmaray Projesi kapsamında inşa edildi.
Dünyanın en tehlikeli fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu fay hattına yalnızca 20 km uzaklıkta olduğundan, 7.5 moment büyüklüğündeki bir depremden; sıfır güvenlik riski, minimum işlev yitirme, batırma tünel ve birleşimlerinde su sızdırmazlığı korunarak çıkması hedeflerine göre tasarlandı ve uygulandı. En az 100 yıl tasarım ömrünün sağlanabilmesi için diğer tasarım kriterlerinin yanı sıra, alkali agrega tepkimesine, dış ortam şartlarına, dona ve kimyasal aşınmaya karşı dayanıklı, 40 Mpa erken yaş çatlaksız beton kullanıldı. Dünyanın en derin Batırma Tünel Projesi olmasının yanı sıra, Marmaray Projesi’ni diğer inşaat projelerine nazaran dünya genelinde benzersiz bir noktaya taşıyan başka bir unsur da Üsküdar İstasyonu oldu. Üsküdar Meydanı’nda, boğazın kıyısında, bir bölümü denizden kazanılmış bir alanda inşa edilen Üsküdar İstasyonu, yaklaşık üç futbol sahası uzunluğunda ve yarım futbol sahası genişliğinde olup, on katlı bir bina yüksekliği kadar yeraltına inmektedir. Deniz kenarında bu derinlikte bir yapı örneğine dünyada pek rastlanmamaktadır.

Dünyadaki En Derin Batırma Tüneli

Marmaray, İstanbul Boğazı’nın bir tüp tünelle deniz altından geçilmesini ve her iki tarafta mevcut demiryolu hattının şehirler ve uluslararası ulaşıma ek olarak bir metro sistemine dönüşmesini sağladı.

Yeni bir Kent Kültürü

Kentte yaşayan insanlar açısından zamanın ne kadar kıymetli olduğu düşünüldüğünde, yolculuğun süresini bilmek büyük önem taşıyor. Sürekli artan kent trafiğinin yoğunluğu ise yolculuk süresini önceden hesaplanamaz bir hale getiriyor. Yolcularına daha hızlı ulaşım hizmeti sunan ve en önemlisi “her zaman aynı süre” garantisini veren Marmaray’ın uzun vadeli dönüşüm yaratacak sonuçlarından biri de yeni bir “kent kültürü” yaratması oldu. Bir dünya başkenti olan İstanbul’da iş ve kültür merkezlerine kolay erişim imkânı sağlarken, kentsel yaşamın canlı olmasını ve hem ekonomik hem de kültürel anlamda da gelişmesinde önemli katkısı var.

Hellenistik Alabastron
Mermer Heykel Başı (MS. 5.yy)

Çevreci Anlayış, Çevreci Proje

Elektrik enerjisi kullanarak çalıştığı için hava kirliliğine neden olmayan Marmaray, yapım sürecinde gerçekleştirilen başarılı atık yönetimi ile de çevreci bir proje oldu. Proje kapsamında yapılan sualtı kazısı ve tarama işleri sonucunda çıkan kum, çakıl ve kaya gibi ortalama 1 milyon m3 malzeme Çevre Bakanlığı denetiminde seçilen kıyılardan kilometrelerce uzakta olan bölgelere götürüldü. Atıkların deniz tabanına inerek su kaynaklarını kirletmesini engelleyen bu bölgelere, yüklü miktardaki atık nakliyesinin titizlikle yapılması sağlanarak Marmaray, çevre duyarlılığı açısından da dünya çapında bir proje olmanın gereklerini yerine getirdi.

Yenikapı-Batık
Yenikapı-Batık

MARMARAY, İstanbul’un Tarihini Aydınlattı

İstanbul’un tarihinin izleri üstünde yürütülen inşaat işleri, proje başlangıcından ticari tren işletmeciliği başlangıç tarihi olan 29.10.2013’e kadar geçen 9 yıl 2 aylık süre içinde arkeolojik kazılar nedeniyle uzun süre beklemek durumunda kaldı. Sirkeci İstasyonu Kuzey Giriş Yapısı kazıları 7 yıl sürdü. Marmaray, İstanbul’un tarihinin aydınlatılmasına olan katkısının yanı sıra dünya arkeoloji mirasına da büyük katkı sağladı. Marmaray Projesi kapsamındaki arkeolojik kazılarda, İstanbul’un tarihine ışık tutacak 13 batık ve 35 binin üzerinde arkeolojik eser bulundu. Yenikapı’da erken dönem İstanbulluların iskeletleri ve 8500 yıl öncesine (MÖ 6500) ait ayak izlerinin yanı sıra dünya literatürüne geçmiş ancak bulunamamış olan Thedesius Limanı ortaya çıkarıldı. “Milenyum Limanı” olarak da anılan bu limanda gemi enkazı da bulundu. Bu gemilerin en dikkat çekici olanı “Lagan 12” batmış olduğu yüklü haliyle çıkarıldı. Böylece 6000 yıl olarak bilinen İstanbul’un geçmişe dönük tarihi, 2500 yıl geriye çekilerek 8500 yıla çıktı. Ele geçen 40 binin üzerindeki arkeolojik eser, zaman zaman düzenlenen sergilerle halkla buluşuyor. Eserlerin tamamının Yenikapı’ya kurulacak olan müzede sergilenmesi planlanıyor.

Hayalden Gerçeğe Bir İstanbul Öyküsü: Marmaray

Ulaşım sektörümüzün kilometre taşlarından biri olan TAISEI – GAMA – NUROL ortaklığı tarafından yapılan Marmaray Projesi’nin süreci ve detaylı öyküsü GAMA Holding tarafından kitap haline getirilmiştir. Kitap para ile satılmamakta, talep edildiği takdirde hediye edilmektedir.

INTES / MAYIS-HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS 2021